Mersin Limanı’nda kaderine terk
edilen Çanakkale Savaşları’nın simgesi Nusret Mayın Gemisi’nin
orijinal Nusret Mayın Gemisi olmadığı iddia ediliyor. Bu konuda
Genelkurmay Başkanlığı ve arkeologlarca hazırlanmış iki rapor var.
Mersin Limanı’nda kaderine terk edilen Çanakkale Savaşları’nın
simgesi durumundaki Nusret Mayın Gemisi’nin, 18 Mart Deniz
Savaşı’nda müttefik donanmasını dağıtan ve savaşın kaderini
değiştiren gerçek Nusret Mayın Gemisi olmadığı belirtiliyor. Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı tarafından hazırlanan raporda “müteaddit
defalarca el değiştiren ve geçen yıllar içerisinde sadece
omurgasının bir bölümü ve birkaç parçası haricinde Nusret Mayın
Gemisi’nin hiçbir orijinal yanı bulunmadığı”na dikkat çekiliyor.
Geminin yeniden inşasının mümkün olmadığı ve tarihi açıdan değer
taşımadığı da belirtilen raporda, geminin orijinal birkaç parçasının
sökülerek ‘hurda yapılmasının uygun olduğu’ vurgulanıyor.
Genelkurmay Başkanlığı’nın bu raporu üzerine gemiyi hurdaya
çıkarmak için harekete geçen Kültür Bakanlığı da Nusret Mayın
Gemisi’nin ‘orijinal’ olup olmadığını arkeologlarına inceletti.
Mersin Müzesi arkeologlarınca hazırlanan raporda da geminin
orijinalliğinin olmadığı belirtildi. Müze müdürlüğü arkeologları
Yaşar Ünlü, Tanses Paydak ve Mehmet Şener’in hazırladıkları raporda,
‘’Gemi bir hurda yığını halindedir ve hiçbir özelliği kalmamıştır.’’
deniliyor. Savaş gemisi olarak hizmet dışı bırakıldığı 1957 yılından
sonra geminin 1966, 1982 ve 1987 yıllarında tadilat gördüğü ve
orijinalliğini kaybettiği belirtilen raporda, boyalarının döküldüğü,
demir aksamının yer yer çürüdüğü ve bir demir yığını durumunda
olduğu kaydedildi. Geçen zaman ve gördüğü tadilatlar nedeniyle
hiçbir orijinalliği kalmayan geminin adı da ‘’Kaptan Nusrat’’ olarak
değiştirildi. Bu arada ‘’Kaptan Nusrat’’ın Mersin Limanı’ndaki
misafirliği de zora girdi. Mersin Liman Başkanlığı, geminin bir an
önce limandan ayrılmasını istiyor.
Bu amaçla bir süre önce Kültür Bakanlığı ile Tarsus Belediyesi
arasında yapılan bir protokolle Tarsus Belediyesi’ne devredilerek
‘jilet’ olmaktan kurtarılan Nusret Mayın Gemisi, restore edilerek
ilçede halka açık bir alanda sergilenecekti. Ancak gerek
restorasyonu, gerekse geminin Mersin Limanı’ndan alınarak Tarsus’a
götürülmesi çok büyük bir maliyet gerektirdiği için bu da mümkün
görünmüyor. Ve Nusret Mayın Gemisi’nin Mersin Limanı'ndaki sessiz
bekleyişi devam ediyor.
7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece (1915) Boğaz’a mayın döşeyerek
savaşın kaderini değiştiren ve ‘Çanakkale Zaferi’nin kazanılmasında
büyük rol oynayan Nusret Mayın Gemisi, 1912 yılında Almanya’da özel
olarak inşa edilmişti. Dar alanlarda kolayca manevra yapabilme
özelliğine sahip olan gemi, az su çektiğinden dolayı da mayın
alanları üzerinde güvenle dolaşabiliyordu.
Geminin 7 Mart 1915’te Çanakkale Boğazı intikal rotalarına
paralel olarak döktüğü mayınlar, 18 Mart 1915 günü dünya tarihinin
sayılı dönüm noktalarından birini belirledi. Bütün ışıklarını
söndüren, kıvılcım atmasın diye ocaklarını bastıran Nusret Mayın
Gemisi, Karanlık Liman’a paralel olarak 100’er metre aralıklarla ve
suyun 4,5 metre altında 26 mayını büyük sessizlik içinde döktü. Bu
mayınlara ilk çarpan Bouvet zırhlısı iki dakika içinde sulara
gömüldü. Onu Türk topçusunun ateşiyle Bouvet, Irressistible, Ocean
zırhlıları takip etti. Ve dünyaya ‘Çanakkale geçilmez’ dedirten
destan burada yazılmaya başlandı. |