NUSRET'İN SON YOLCULUĞU

Dünyanın gerçek denizci ulusları kahramanlık simgesi olan gemilerini ölüme terk etmeyip müze haline getirerek genç nesillere aktarırlar. Bunun pek çok örneği şu anda İngiltere, Japonya, ABD'de (bir Alman denizaltısı da dahil) yaşamaktadır....

Biz ise; Türkiye'mizin üç tarafı denizlerle çevrili, biz Barbaros'un torunlarıyız, doğuştan denizci milletiz diye boş boş öğünürken koca Yavuz'u jilet yaptık, Çanakkale'de destan yazmış şanlı Nusret mayın gemisinide Mersin Limanı içinde çamura gömdük....

Nusret 1910 yılında Almanya'ya sipariş edilmiş, 04.12.1911 tarihinde Kiel'de Schiffs & Maschinenbau AG tezgahlarından denize indirilmiştir. Dar alanlarda kolayca manevra yapabildiği ve az su çektiğinden mayın alanları üzerinde güvenle dolaşabildiği için donanmamızın en gözde mayın gemisiydi.

Yıl 1915, yer Çanakkale Boğazı...

Yedi düvelin yenilmez armadası sonunda gelmiş Boğaz'a dayanmış, 'Hasta Adam!' diye nitelediği Osmanlı İmparatorluğu'na son darbeyi indirip, O'nu tarih sahnesinden silmek için fırsat bekliyor...

18 Mart 1915, saat 10:58, İngiliz ve Fransız'ların, dünyanın o güne değin görmediği güçte ve sayıdaki savaş gemilerinden oluşan donanması, İngiliz Amiral De Robeck komutasında hücum eder...

Üstün ateş gücüne sahip dev savaş gemileri Türk'lerin o eski toprak tabyalarını bir bir havaya uçurarak direnişlerini kırar ve boğazın içlerine doğru ilerler ama o anda ne olduğunu bile anlayamadan ardı ardına bir Fransız ve iki İngiliz savaş gemisi, müthiş patlamalarla sarsılarak Boğaz'ın sularına gömülür. Müttefiklerin öteki muharebe gemileri ve kruvazörlerinde de ağır hasarlar vardır. Düşman bu korkunç can ve mal kaybı karşısında paniğe kapılır ve geri çekilir. Zafer Türk'lerin, 'Çanakkale geçilmez' olmuştur...

Peki! 18 Mart 1915 günü, Çanakkale'de savaşın kaderini ne değiştirmişti?

Güverte Kıdemli Yüzbaşı Tophaneli İbrahim oğlu Hakkı komutasındaki Nusret mayın gemisinin 8 Mart 1915 tarihinde, yağmurlu, sisli ve kapalı bir sabah saat beşte Erenköy koyuna döktüğü 26 mayın Bouvet, Irresistible ve Ocean savaş gemilerini Boğaz'ın derinliklerine gömmüştü. Mayın Grup Komutanı Güverte Kıdemli Yüzbaşı Nazmi Bey'in direktifleriyle, Müttefik gemilerinin tam manevra sahasına dökülen, 5 metre derinliğe, 100 metre aralıklarla bırakılarak mayın arayıcıları tarafından 10 gün boyunca fark edilemeyen ve ilk defa boğaza dik değilde paralel olarak döşenen 26 mayın bize o gün bu büyük zaferi armağan etmiştir.

365 tonluk Nusret ve 26 mayını onları batırdı; Fransız savaş gemisi Bouvet 12.205ton, İngiliz savaş gemileri Irresistible 15.000 ton ve Ocean 12.950 ton.(Toplam 40.155ton).

Ve diğerlerini yaralayıp savaş sahnesinden kaçırdı; İngiliz muharebe kuruvazörü Inflexible 17.250 ton, Fransız savaş gemileri Gaulois 11.260 ton ve Suffen 12.750 ton.(Toplam 41.260ton). Bir başka deyişle, Nusret kendisinden 222 kat fazla tonajı savaş dışı bırakmıştır...

Bu küçücük gemi ve Türk'lere kazandığı büyük zafer, Çanakkale'de acı mağlubiyeti tadan, İngilizlerin mağrur yöneticisi Churchill'e şunları söyletir:

''1915 yılında bütün Avrupa'da milyonlarca insanın hayatı ortaya konmuş, büyük taaruzlar yapılmıştı....2-3 milyon asker ölü ve yaralı bulunmakta, 4-5 bin harb gemisi denizlerde dolaşmakta idi...Fakat bunlardan hiçbirisi, Nusret'in döktüğü mayınlar kadar harbin devamına ve düşmanın geleceğine etkili olacak bir başarı gösterememiştir.

1918-1926 arasında Ege ve Marmara'da mayın arama/tarama hizmetlerinde kullanılan Nusret, 1937'de 'Yardım' adını alarak dalgıç gemisi olarak kulanıldı.1939 yılında tekrar 'Nusret' ismini aldı. 1955'te müze gemi olması için çalışmalar başladı ancak sonuç vermedi. 1958 yılında 'Nusret' hizmet dışı oldu ve 1962 yılında K. Kalkavan ve İsmail Kaptanoğlu deniz taşımacılık kuruluşuna satıldı. 1962-66 yıllarında büyük bir tadilat ile kargo gemisi oldu ve Kaptan Nusret adını aldı. Nusret'ten kurtarılabilen bir iki parça gemi eskisi, bu şanlı geminin hatırasını yaşatmak üzere İstanbul Beşiktaş'taki Deniz Müzesinde sergiye kondu. 1979 yılında A. Tombul ve 1980'de Mustafa Okan Kardeşleri Kollektif Şirketine satıldı.

1989 yılında gemi artık bakımsızlık yüzünden zor yüzdürülmektedir, hatta Mersin Liman'ı içinde bir kez yan yatar, liman vinçlerinin yardımı ile düzeltilir...

Unutulmuşluğun verdiği acı dolu günler, yıllar birbirini kovaladı ve 16 Nisan 1990 tarihinde, Çanakkale kahramanı şanlı Nusret mayın gemisi KKTC'nin Magosa Limanı'na, bir zamanlar mayın taşıyarak vatan kurtardığı ambarlarındaki çivi, kontraplak, maya ve zippo çakmaktan oluşan kargosunu götürmek için Mersin Limanı'ndan çıkarken alabora olarak battı. Nusret yılların verdiği yorgunluk ve unutulmuşluğa daha fazla dayanamamıştı....

1990 yılında su altından Nusret'in çıkarılması için profesyonel dalgıç Enez Ediz kurtarma gemisiyle bir batık çıkarma operasyonu düzenledi ve gemi tekrar yüzdürülerek gün ışığına kavuşturuldu. Ama o gün bugündür O'nu yine ne hatırlayan, ne de bir soran var. Ortaklar arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden Nusret oracıkta yıllarca hareketsiz, hurda halinde beklemiş durmuş. Ve sonunda gemi sahipleri geçtiğimiz yıl bakımsızlıktan kırılan Nusret'i, hiç bir işe yaramayacağı düşüncesiyle, Kızılay'a ve Mersin Devlet Hastahanesi'ne hibe etmişler. Koca gemi bir zamanlar Çanakkale'de kurtardığı ulusun ihanetiyle, artık Mersin'de tek başına mücadele ediyor... Çanakkale'de ise, orjinal planlarından yola çıkılarak yapılan maketi, Nusret'in boşluğunu doldurmaya çalışıyor. Gerçek Nusret yarı batık Mersin Limanı'nın içinde çürümekteyken, Çanakkale'de maketi hergün boyanıp kapılarını ziyaretçilere açıyor...

Şanlı Nusret'in sonu bu olmamalıydı. Görkemli bir müze olmalıydı o..... Belki kazandığı zaferin 84. yıldönümünde hatırlanır........

Boy: 40.2 mt.

En: 7.5 mt.

Draft: 3.4 mt.

1200 hp. ,15 knts., 40 mayın kapasitesi var, 2X47mm top. (1915)